Sınavlar yaklaştığında çoğu kişinin içine bir
umutsuzluk düşmekte ve bahaneler hazırlanmaktadır. Bu bahanelerin en önde
geleni: “Ben seviyesi düşük bir okulda
okuyorum, nasıl başarılı olabilirim?”.
Öncelikle bunun yanlış olduğunu Türkiye’nin
önde gelen fakültelerinde hiç adı duyulmamış devlet liselerinden gelen birçok
örnekle kanıtlayabiliriz. Peki, onları buralara taşıyan neydi? Çok iyi bir
okulda okumaları mı, sürekli özel dersler almaları mı? Bunlardan hiç biri
değildi. Yalnızca azim ve çalışmak.
Sınavlara
çalışırken daima en iyisini, en yükseğini hedeflemelisiniz. Unutmayın ki
çalışmanın elinden kurtulabilecek hiç bir şey yoktur. Bende sizin gibi bir
öğrenciydim. Birçok kişiden iyi olduğumu biliyordum ama sonuçta en yüksek
düzeyde öğrencileri barındıran fen liseleri öğrencileri, sürekli özel dersler
alan her açıdan desteklenen öğrenciler, özel okul öğrencileri varken sınavda
derece yapmak bana çok uzak gözüküyordu. Ama elimden geleni yapmam gerektiğini,
hepimizin sınavda eşit olduğunu ve çalışmamızla baş başa kaldığımızı
biliyordum. Birçok özel destek alan öğrencinin sınavlara yeterince önem
vermediğini küçümsediğini de biliyordum. Üstelik onlar benden üstünse eğer
neden benden daha fazla yardıma ihtiyaç duyuyorlardı ki?
Sınıf
arkadaşlarımı hatırlıyorum. Çok parlak bir öğrenci olduğum söylenemezdi.
Sonuçta bütün sınavlardan tam not alan, demelerde benden yüksek puanlar alan
birçok arkadaşım vardı. Onlar sınavda başarısız olmadılar evet ama benim çok
arkamda kalmışlardı.
Onların
sizden daha fazla artıları olduğu doğru peki sizin artılarınız neler? İşte bu
artıları kendiniz yaratmalısınız. Hedefiniz için hiç durmadan çalışmalı ve
kendinizden emin olmalısınız. Son olarak çalışmamaya bahane olarak eşitsizliği
veya kendinizi küçümsemeyi seçmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder